Hekimler 17 haftadır Gazze için bir ses arıyor

İsrail’in Gazze’ye yönelik 7 Ekim’de başlattığı saldırılar aralıksız sürüyor. Bu saldırıları protesto eden bir grup hekim ve sağlık çalışanı, işgalin sonlandırılmasını istiyor. Tam 17 haftadır sessiz yürüyüşlerini sürdüren hekimler ve sağlık çalışanları, şimdiye kadar bir ses bulmuş değil.

Bu yazıyı okuduğunuz için teşekkür ederiz, abone olmayı unutmayın!/ Thank you for reading this post, don't forget to subscribe!

Hekimler ve sağlık çalışanları, bu defa Şehir Hastanesi’nde bir araya geldi. Başhekim Doç. Dr. İbrahim Hakkı Tör’ün de katıldığı sessiz yürüyüş, hastane içinde yapıldı. ‘Beyaz önlüklerimiz kana bulanmasın’, ‘İsrail öldürmeyi çok iyi biliyor’, ‘Terör, soykırım ve işgale karşı hekimlerden sessiz yürüyüş’ yazılı pankartlar taşındı.

Basın açıklamasını okuyan Doç. Dr. İbrahim Hakkı Tör, şunları söyledi: “İşgal ve zulüm tam 153 gündür, soykırımdan başka hiçbir kelimeyle anlatılamayacak boyutlarda, bütün dünyanın gözü önünde devam ediyor. Dünyanın gündeminden düşürülmeye çalışılan katliamların dehşetini bizim tekrar tekrar gözler önüne sermemiz gerekiyor.

7 Ekim’den bu yana 337 sağlık personeli şehit oldu. 99 sağlık personeli tutuklandı. 150 sağlık kuruluşu hedef alındı. 30 hastane ve 53 sağlık ocağı hedef alınarak hizmet dışı bırakıldı. 122 ambulans hedef alındı.

Gazze’ye giren su vanaları kapatıldı. Tarlalar bombalanıyor. Gazze’ye açılan tek kapı Refah Kapısı abluka altında, insani yardımlara geçit vermiyor. Uluslararası Adalet Divanı’nın 26 Ocak’ta İsrail’e karşı hükmettiği kararları arasında Gazze’de insani yardıma erişimin sağlanması yer almasına rağmen, şubat ayında Gazze’ye giren yardımın ocak ayına oranla yarı yarıya düştüğünü belirtiliyor.

İnsanlık dışı bütün eylemlerden kurtulmak için verdiğimiz mücadeleyi sonuna kadar sürdüreceğiz. Bu minvalde tüm hekimleri, sağlık çalışanlarını ve bütün vicdan sahibi insanları harekete geçmeye çağırıyoruz. Bu onurlu yürüyüşte yer alarak zulme karşı durmak adına ‘Sessiz Yürüyüş’ kervanımızda ses olmaya davet ediyoruz. Kanıksamayacağız. Normalleştirmeyeceğiz. Sabırla ve azimle zulme karşı duranlar olacağız.”