Mobbing ile Mücadele Derneği Erzurum İl Temsilciliği Başkanı Jale Hülya Alcan, mobbing ile mücadele hakkında konuştu. 5-11 Şubat’ın mobbing ile mücadele haftası olduğunu hatırlatan Alcan, bu yılki sloganlarının “Gönül koyma ülken için gönlünü koy” olduğunu belirtti.
Bu yazıyı okuduğunuz için teşekkür ederiz, abone olmayı unutmayın!/ Thank you for reading this post, don't forget to subscribe!
‘Mobbing ile Mücadele Kanunu’na ihtiyaç olduğunu anlatan Alcan, şöyle devam etti: “Mobbing ile Mücadele Derneği 2010 yılında kuruldu. Mobbinge yönelik toplumsal bilinç oluşturmaya çalışıyoruz. Dernek olarak Türkiye genelinde 14 il temsilciliğimizde hizmet veriyoruz.
Derneğimiz, mağdurların başvurularını takip ederek mentorluk yapıyor. Hukuki ve psikolojik destek sağlıyor. Çalışma hayatına katkı sağlamak amacıyla derneğimiz HEGEM Şiddetle Mücadele Vakfı ile işbirliği protokolü imzaladı. Özellikle çalışma yaşamında şiddet ve tacizin önlenmesi konusunda ortak hareket ediyoruz.”
Alcan, amaçlarını şöyle sıraladı:
“İşyerlerinde çalışma barışının geliştirilmesi,
Onurlu çalışma hakkının korunması,
Deneyimli, birikimli insan kaynağımız olan beşeri sermayemizin ülkemiz adına doğru kullanılması, heba edilmemesi,
İş ve çalışan verimliliğinin artırılması,
Pozitif işyeri ortamlarının çoğaltılması,
Mağdurların haklarının savunulması,
Onlara hukuki ve psikolojik destek sağlanması,
Mobbing ile mücadele edilmesi.”
İntihar ve cinayetlere sebep oluyor
Şiddet ve tacizin çalışma hayatının önemli bir sorunu olduğuna dikkat çeken Alcan, şunları söyledi: “Mobbing ile ilgili müstakil bir kanunun olmaması, çalışma barışına zarar veriyor. Beşeri sermayemizi yıpratıyor. Onurlu çalışma hakkını ortadan kaldırıyor. Çalışma hayatından kaynaklanan intihar ve cinayetlere sebep oluyor.
Bu durum, mağdurların hak arama konusundaki umutlarını maalesef olumsuz yönde etkiliyor. Zorbaların da iştahını kabartıyor. Bu ekonomik ortamda insanlar ne olursa olsun işlerini kaybetmemek için yapılanları sineye çekmek zorunda kalıyor.
Mobbing; ortak kurum kültürünü yok ediyor. Çalışan devir hızını yükseltiyor. Deneyimli, birikimli insan kaynağını yok ediyor. İş kazası ve meslek hastalıklarını artırıyor. Çekişme, çatışma, hizipleşme, kutuplaşma ve ayrımcılığı artırıyor. Kamu ve özel sektör işyerlerinde verimliliği düşürüyor. Gelinen noktada, çalışma yaşamında şiddet ve tacizin yoğun olarak yaşandığı bir toplumun geleceğe güvenle bakması mümkün değil. Bu durum sürdürülebilir de değildir.”
Kanunun olmaması kaotik bir ortam yaratıyor
“Bu coğrafyada toplumsal uzlaşmayı sağlamak, birbirine gönül koyan insanlar topluluğundan, ülkesi için gönlünü koyan bir topluma hızla dönüşmemiz gerekiyor.” diyen Alcan, şunları ifade etti:
“Hak, hukuk, adalet ve hakkaniyeti gözetmediğimiz; çalışma barışı ve onurlu çalışma hakkını önemsemediğimiz, pozitif işyeri ortamlarını artırmadığımız sürece mobbing ile mücadelede başarılı olmamız mümkün görünmemektedir. Maalesef başta sosyal hayat olmak üzere çalışma yaşamında da şiddet kültürü her geçen gün artmaktadır. Mobbingin doğru bir biçimde tanımlanması, mağdurlara psiko-sosyal destek sağlanması, mobbing yapanlara verilecek caydırıcı cezaların ortaya konulması bir ihtiyaç olarak karşımızda durmaktadır.
Müstakil bir Mobbing ile Mücadele Kanununun olmaması kaotik bir ortam yaratmaktadır. Keyfilik ön plana çıkmaktadır. Görev, yetki ve sorumlulukların net olarak belirlenmediği, ortak kurum kültürünün olmadığı, olumsuz çalışma ortamları, verimliliği etkilemekte, insanların sağlığını yitirmesine, toplum sağlığının da olumsuz etkilenmesine, aile birliğinin bozulmasına, geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın da olumsuz etkilenmesine neden olmaktadır.
Derneğimizin 2023 Mobbing ile Mücadele Raporu verilerine göre başvuruların yüzde 81’i özel sektör çalışanlarından ve yüzde 19’u kamu sektörü çalışanlarından geldi. Yüzde 57 erkek, yüzde 43 kadın çalışanlardan başvuru oldu.”
Toplumun huzurunu doğrudan etkileyen bir saldırı
“Bizce mobbing milli bir meseledir.” diyen Alcan, şöyle devam etti: “Mobbing sadece bireysel bir saldırı değil toplumun huzurunu doğrudan etkileyen bir saldırıdır. Mobbing, kurumlar içinde bulaşıcı bir hastalık gibidir. İyileştirici önlemler alınmazsa kurumun bütün yaşamsal organlarına yayılır. Çalışan personelde, işletmeye ve çalışma arkadaşlarına olan güven ve saygı azalır, motivasyon düşer, çalışma ortamı ve çalışanlar arasında uyumsuzluk başlar, iş verimliliği düşer.
Deloitte Türkiye ‘Akıl sağlığını destekleyici kurumsal uygulamalar, Türkiye farkındalık seviyesi ve ihtiyaçlar 2023’ araştırmasına göre her 2 çalışandan 1’inin psikolojik sağlamlığının negatif yönde olduğu, çalışanların yüzde 88’inin de bugüne kadar herhangi bir psikolojik destek almadığını söylemektedir. Çalışanların yüzde 79,9’u zihinsel olarak iyi hissetme halinin iş hayatına olumlu yansıyacağını ifade ederken, çalıştığı kurum tarafından psikolojik destek sağlanması durumunda kuruma sadakatinin yüzde 54,6 artacağını belirtmiştir. İş hedeflerine uygun çözümler bulunması ancak ve ancak işyerlerinde mobbingin önlenmesi ile mümkündür.
Yerel seçimlerden sonra Meclis’in ilk gündemi Mobbing ile Mücadele Kanunu’nu çıkarmak olmalıdır. Haziran ayı sonuna kadar yasanın çıkarılması, ülkemiz ve milletimiz yararına olacaktır.”
+ There are no comments
Add yours