Ödül, vefa, feraset vs.

Estimated read time 4 min read
Yazıyı paylaş

Star gazetesi tarafından düzenlenen Necip Fazıl Ödülleri sahiplerini buldu. Ödüller bu yıl (2023) 11 dalda dağıtıldı.

Bu yazıyı okuduğunuz için teşekkür ederiz, abone olmayı unutmayın!/ Thank you for reading this post, don't forget to subscribe!

Ali Günvar, Selahattin Yusuf, Hüsrev Hatemi, Figen Yaman Coşar gibi kimini tanıdığımız kimini ilk defa görüp duyduğumuz şair, yazar, sanatçı, mimar sıfatı taşıyan değerli insanlarımız taltif edilmiş oldu. Çalışan, üreten, eser veren herkesi kutlamak lazım; bu bakımdan ödüller verilmesi anlamlı ve değerli bir davranış.

(Bu anlamlı davranışın ‘değer’inin düşmemesine dikkat etmek lazım biraz: Zira daha birkaç gün önce 2023 Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü dağıtılmış ve söz konusu ödül 14 kültür ve sanat insanına (5’i hayatta olmayanlara verilen vefa ödülü idi) tevdi edilmişti.

Yani ödüllerin ölçüsü biraz kaçıyor gibi! Medya alanında da çeşitli kurumlar sık sık ödül dağıtılıyor ve dağıtan kurumun hassasiyetine paralel bir sürü isim ödüllendiriliyor mesela…

Necip Fazıl ödüllerini dağıtan kurum aslında TürkMedya grubu; Türkiye’nin sonradan palazlanan medya gruplarından biri yani. Ödülü Star markasıyla lanse etmeleri biraz uygunsuz geliyor bana: Hem Star, hem Necip Fazıl! Üstad yaşasaydı herhalde en önce ödülün ‘Star’ diye adlandırılmasına karşı çıkardı.

En yerli ve en milli sanatçımız olduğuna başta Erdoğan olmak üzere kimsenin itiraz etmeyeceği Necip Fazıl, ömrünü dil, kültür, sanat, medeniyet mücadelesi vermeye adamış biriydi sonuçta…)

Bu yılın saygı ödülünü Tıp profesörü Hüsrev Hatemi aldı. Hatemi, törende yaptığı konuşmada “Türkiye vefalı memlekettir. Bu yüzden, suyu çekildikten sonra geriye taşları kalan bir dereye dönüşmedim. Emekliliğimin üzerinden 17 yıl geçti ve işte TürkMedya bir yağmur olup geldi ve derede tekrar su akmaya başladı, mutluluğuma mutluluk kattı.” ifadelerini kullandı.

Güzel ifadeler bunlar…

Ama doğru mu?

Tam değil. Zira Türkiye’nin vefalı olduğunu göstermek bakımından başarılı, mahir, velud -ve meşhur- birinin ödül alması yetmez. Keşke bu tarz ödüllerin –yukarıda değindiğim üzere- dağıtan kurumun hassasiyetine paralel isimlere verilmesi alışkanlığı terk edilse… Keşke toplumun farklı hassasiyetlere sahip insanları da yine çok farklı düşünen/çalışan kurumları tarafından ödüllendirilse…

Bu tür inceliklere çok ihtiyacımız var. Kutuplaşmanın, gerilimin, düşmanlaşmanın ortadan kalkması bu tür ince davranışlarla mümkün olacak belki. Süper Kupa maçı dolayısıyla yaşananlar ‘Biz adam olmayız! Bir maçı bile hilafet, şeriat, rejim meselesi yaptık ya, bu yeter!’ umutsuzluğu doğurdu bir yönüyle; ama öte taraftan toplumdaki en şedit kutuplaşmaların birinde yumuşamaya, esnekliğe, hoşgörüye de kapı araladı. Sarı-kırmızı formalılarla sarı-lacivertliler kol kola girerek yaşanan tatsızlığa ortak tepki verdi. Demek ki birileri germezse, birileri ateşe benzinle gitmezse ufak tefek dokunuşlarla ortalık sakinleşecek, insanlar birbirini hoş görecek, anlaşmanın yollarını arayacak.

Burun kıran tepkiler, göz şişiren yumruklar, şehit cenazesinde yuhalamalar bu milletin bu memleketin normali değil. Kavgaya, gürültüye, kalkışmaya zorlayanların tuzaklarına karşı dikkatli olmak lazım.

Seçimler dolayısıyla daha da gerilme potansiyeli taşıyan önümüzdeki süreç sıkıntısız ya da daha az sorunlu atlatılabilir mi? Bu, zor ama imkânsız değil. Ferasetli yönetici, kişi ve kurumların gayretiyle mümkün olabilir.

Feraset en başta siyaset kurumuna lazım. Ama ferasete en uzak görünen de siyaset kurumu ne yazık ki…

Ufak dokunuşlarla, küçük jestlerle, birkaç güzel mesajla, farklı düşüncedeki insanlara yönelik vefa örnekleriyle gerilimin, kutuplaşmanın, düşmanlaşmanın üstesinden gelinebilir. Denemek lazım.

Dünyamızı sosyal medya trollerinin şekillendirmesine izin vermeyelim.

Hakan Temiztürk

1970 yılında Erzurum'un Tortum ilçesinde dünyaya geldi. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümünü tamamladı. Halen Atatürk Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümünde görev yapan Prof. Dr. Hakan Temiztürk, medya üzerine bilimsel çalışmalarına devam ediyor. Bir dönem çeşitli gazete ve dergilerde aktif gazetecilik de yapan Temiztürk'ün, güncel konulara ilişkin yazıları yayımlandı. Temiztürk'ün akademik dergilerde yazılı basın üzerine makaleleri yer almaktadır.

Bu yazıları beğenebilirsin..

+ There are no comments

Add yours